Işık Kirliliği Nedir?

Işığın canlıları rahatsız edici şiddette olma hali ışık kirliliği olarak adlandırılır.

Işığın yanlış yönde, yanlış miktarda, yanlış yerde kullanılması olan ışık kirliliği gereksiz enerji kullanımına ve bunun sonucunda da ekonomik kayba neden olur.

İnsan çevresini algılamada � oranında görme duyusundan faydalanır. Görme faktörü ise tamamen ışığa bağlıdır.

Işık Kirliliğinin Çeşitleri?

1. Işık taşması; ışığın istenmeyen yahut gerek duyulmayan bir yeri aydınlatması durumudur.
2. Kamaştırıcı ışık; aşırı ve kontrolsüz dağılan ışığın sebep olduğu durumdur.
3. Aşırı ölçüde ışık; bir kaynaktan çıkan ve şiddetli sayılabilecek miktarda ışığın yarattığı durumdur.
4. Gökyüzü aydınlatmaları; direkt olarak gökyüzüne, bir nevi boşluğa, giden ışık durumudur.

Işık Kirliliğinin Kaynakları Nelerdir?

Işık kirliliği yoğun ekonomik harcamaya sebep olur. Örneğin; yol, cadde ve sokak aydınlatmaları, binaların dış cephelerinin aydınlatmaları, reklam panoları vesaire. Işık kirliliği başlığı altında yer alan ama aynı zamanda bir güvenlik ihtiyacının karşılanması durumunu da içeren diğer bir örnek ise güvenlik amacıyla aydınlatmadır.

 Işık Kirliliğinin Zararları Nelerdir?

Işık kirliliği doğada var olan doğal dengeyi bir hayli etkilemektedir. Gökyüzüne yayılan ışık miktarı arttıkça, kültürümüzde de önemli bir yeri olan yıldızlar ve diğer gök cisimlerini görmemiz zorlaşmaktadır. Aynı zamanda gökyüzü aydınlatmaları olarak bahsettiğimiz kirlilik sorunu astronomi çalışmalarına da olumsuz etki etmektedir.

Işığın insan üzerindeki etkisine örnek vermek gerekirse akla ilk gelen konu Melatonin hormonudur. Melatonin hormonu ışıklı ortamlarda a hiç salgılanmaz ya da çok az salgılanır. Melatonin hormonu insan beyninde salgılanan ve hücreleri koruyan hormon olarak tanımlanabilir. Geceleri aydınlık ortamlarda bulunan kişilerde bu hormon giderek azalır ve zamanla kadınlarda meme erkeklerde ise prostat olarak bilinen ve kalıcı birtakım hastalıklara neden olur.

Işık kirliliği aynı zamanda doğal yaşamda insanların en büyük eşlikçisi olan hayvan alemine de zarar vermektedir. Göçmen kuşlar şehir ışıklarının cazibesine kapılarak yollarını kaybedebilmekte, deniz kaplumbağalarının yumurtalarından çıkan yavrular denize yansıyan ışık yerine şehirlerden yansıya ışığa doğru hareket edebilmekte, kurbağalar ise çiftleşme dönemini dahi yaşamadıklarından türlerinin geleceğini tehlikeye atmaktadırlar.

Işık kirliliğini önlemek adına dünya ülkeleri 1970’li yıllardan beridir artan ölçüde projeler üretmekte ve uygulamaktadırlar.