Şeker Hastalığı Oluşumunu Tetikleyen Nedenler

Halk arasında şeker hastalığı olarak da bilinen diyabet hastalığı, bireylerde birçok faktöre bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Şeker hastalığı belirtileri gizli veya açık bir şekilde görülmektedir. Diyabetin ortaya çıkmasında ana unsur genetik yatkınlık yer almaktadır. Bireyin genetik geçmişi diğer bir ifade ile ebeveynlerinden herhangi en az birinde diyabet rastlanması durumunda, bireyin de şeker hastalığına yakalanma olasılığını arttırdığı görülmektedir.

Şeker Hastalığı Nedir?

Şeker hastalığı kanın içinde bulanan glikoz seviyesinin yükselmesi şeklinde tanımlanmaktadır. Temelde bağışıklık sistemini güçlendirilmesi için salgılanan insülin hormonun azalması veya hiç salgılanmaması glikozun artmasına neden olmaktadır. İnsülin hormonu glikozun işlenerek vücuda enerji depolanmasına yardımcı olmaktadır. Şeker hastalığı bu bağlamda temel olarak hormonsal bozulmanın neden olduğu bir hastalık türü olarak ifade edilmektedir.

Şeker Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Şeker hastalığı belirtileri genelde açık bir şekilde görülebilmektedir. Fakat belirtilerin görülmemesi durumunda da diyabet tipleri hastalığı tanısı koyulabilmektedir. Diyabet tipleri hastalığı varlığını öğrenmek için en kesim çözüm, şeker ölçümüdür. Şeker ölçümü yaptırmak için herhangi bir belirti hissedilmesine gerek yoktur. Genel sağlık kontrolü açısından belirli periyodlarda yapılması erken teşhis ve tedavi için oldukça önem taşımaktadır.

Diyabet tipleri hastalığı genel itibari ile orta yaşlarda ortaya çıkan bir hastalık türüdür. Fakat bazı durumlarda genetik baskınlıktan dolayı çocuklarda veya bebeklerde de görülebilmektedir. Diyabet belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir:

• Bağışıklık sisteminin düşmesi ile birlikte enfeksiyon kapma durumları sıkça yaşanmaktadır.
• Şeker hastalığı belirtileri içinde en sık görülen durum ciltte solgunluk, özellikle ayaklarda yaraların oluşması ve geç iyileşmesi gibi belirtiler yer almaktadır.
• Halsizlik, sürekli yorgun hissetme, yeteri kadar uyuyamama veya uyku problemleri, gözlerde görme bozukluğu gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır.
• Ağız kurluğu ve ağızda oluşan garip tat yapısı ise görülen diğer belirtiler arasında yer almaktadır.

Şeker Hastalığı Neden Olur?

Şeker hastalığı genetik faktörlerden bağımsız ele alındığında, bireyin yaşam tarzına bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Özellikle dengesi beslenme, hareketsiz yaşam tarzlarında veya kronik stres sonrasında ortaya çıktığı görülmektedir. Diyabet tipleri hastalığı hormonsal bozulmanın bir sonucu olması sebebi ile yaşam tarzında değişikliğe gidilerek erken tedavi ile ortadan kaldırmak mümkündür.

Şeker hastalığı belirtileri görülmeye başlaması ile beraber tedaviye başlamak oldukça önem taşımaktadır. Diyabet genel itibari ile kan dolaşım hızını yavaşlatarak istenmeyen durumlara yol açabilmektedir. Diyabete neden olan faktörler ise şu şekilde sıralamak mümkündür:

• Dengesiz beslenme sonucunda kontrol edilmeyen kilo artışları diyabet hastalığının oluşmasında ki ilk adımdır. Diğer bir ifade ile obezite hastalığı, diyabetin habercisi olarak değerlendirilmektedir.
• Genetik yatkınlık diyabet oluşumunda rol oynayan bir diğer unsurdur. Anne veya babadan alınan genler ile diyabet hastalığı öyküsü oldukça yaygındır.
• Uzun süre hareketsiz kalmak da diyabete neden olan bir faktördür.
• Yaşlanmaya bağlı gelişen problemlerden bir tanesi de diyabet hastalığıdır. Özellikle ileri yaş hastalığı olarak kabul edilmektedir.

Diyabet Tipleri Nelerdir?

Şeker hastalığı belirtileri her diyabet tipinde farklı bir seyir halini almaktadır. Genel itibari ile şeker hastalığının ortaya çıkmasına neden olan faktörler, diyabet tiplerini de belirlediği görülmektedir. Örneğin ileri yaşlara bağlı olarak ortaya çıkan şeker hastalığı, Latent Autoimmune Diabetes in Adults kısa adıyla LADA olarak adlandırılmaktadır.

Şeker hastalığı tedavisi mümkün olan bir hastalık türüdür. Erken tanı ve tedavi ile hastalığın hiç oluşmadığı zamanlardaki gibi yaşamak mümkündür. Farklı diyabet türleri ise şu şekilde sıralanabilir:

• Diyabet Tip 1; genetik yatkınlıktan dolayı çocuk yaşlarda ortaya çıkan bir şeker hastalığı türüdür. İnsülin direncinin korunumu ile günlük hayata devam edilebilmektedir.
• Diyabet Tip 2; hormonsal bozulmalar soncunda glikozun yağ ve protein olarak depolanması sonucunda ortaya çıkmaktadır. Tip 1 de olduğu gibi insülin tedavisi uygulanmaktadır.
• Latent Autoimmune Diabetes in Adults; ileri yaşlarda görülen diyabet türüdür. Şeker hastalığı belirtileri bu bağlamda her diyabet türünde farklı olarak ortaya çıkmasından bağımsız, insülin tedavisi bütün türlerde uygulanmaktadır.

Şeker Hastalığı Teşhisi Nasıl Yapılır?

Diyabet hastalığı teşhisi için iki farklı yöntem kullanılmaktadır. Diyabet belirtileri ortaya çıkan bireylerde veya diğer sebeplerden dolayı diyabet varlığını öğrenmek isteyenler en yakın sağlık kuruluşu aracılığı ile testlerden faydalanabilmektedir. Şeker hastalığı teşhisinde en çok kullanılan yöntem açlık kan şekeri değerlerinin ölçülmesidir. Genel sağlıklı bireylerden elde edilen referans değerler baz alınarak, bu değerlerin dışındaki sonuçlar diyabet teşhisinde kullanılmaktadır. Bir diğer yöntem ise şeker yükleme testi olarak uygulanmaktadır.

Şeker Hastalığı Tedavisi

Şeker hastalığı veya diğer adıyla diyabetin tedavisi insülin direncinin korunması ile gerçekleştirilmektedir. Temel olarak vücut içinde salgılanamayan insülin hormonun enjektörler yardımı ile takviyesi sonucunda uygulanmaktadır. Şeker hastalığı belirtileri ortaya çıkması ve yapılan testler sonucunda diyabet hastalığı teşhisi konulması ile beraber tedavi süreci başlamaktadır. Diyabet tipi ve kişinin biyolojik yapısı baz alınarak, kişiye en uygun tedavi yöntemi seçilir. Süreç temel olarak acısız ve ağrısız geçmektedir. Fakat diyabetin ilerlemesi durumunda bazı istenmeyen müdahalelere de gidildiği görülmektedir.

Diyabet hastalığının günümüz dünyasında oldukça yaygın görülen bir hastalık olarak tanımlanmasının sebebi; insan hayatında gelişen değişimler olarak ifade edilmektedir. Bu durum iş hayatında uzun süre hareketsiz kalınması, stresin kronikleşen bir hastalık haline gelmesi veya diğer etmenlerden dolayı modern dünyanın hastalığı olarak kabul görmektedir. Ayrıca yoğun olarak işlenmiş besin tüketimi de etkili olduğu açıklanmaktadır.  Yaşam tarzında ki değişiklik tedavinin ilk adımı olarak tavsiye edilmektedir.